Karayolu ve demiryolu bakımından ulaşılması kolay bir noktada bulunan Manisa, tarihi, doğal ve folklorik değerler bakımından zengin bir ilimizdir. Yöredeki kalıntılardan, antik çağdan bu yana önemli yerleşimlere sahne olduğu, Sardes Kenti’nin Lidya Devleti’ne başkentlik yaptığı,Thyateira, Philadelphia ve Sardes’in Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde önemli dini merkezler olduğu bilinmektedir. Bu dini ilk benimseyen kentlerden biri olan Magnesia ise Bizans döneminde önemli piskoposluk merkezlerinden biri olmuştur. Saruhan Beyliği’nin başkenti olan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de idari bir merkez olarak önemini koruyan ve uzun bir süre şehzadeler tarafından yönetilen Manisa’da, bu dönemlere ait birçok eser günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle Manisa merkez, Saruhanlı ve Osmanlı dönemi eserleri bakımından zengindir.Yine Kula kentsel sit alanı, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir. Bu eserler kültür turizmi açısından önemli bir potansiyel oluşturmanın yanı sıra, araştırmacı ve yazarlar için de zengin bir kaynak teşkil etmektedir.