ŞEHRİN HAZİNELERİ İLE “VEFA BULUŞMASI”
Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2016 yılında başlatılan "Şehrin Hazineleri" projesi kapsamında Manisa’ya gönül vermiş Şehzadeler ve Yunusemre İlçelerinde ikamet eden kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanlarında çalışmalar yapan şair, yazar ve sanatçılarla Manisa’da ilk kez “Vefa Buluşması” gerçekleştirildi.
Şehzadeler ilçesinde Giritligil Otel’de düzenlenen törene Vali Mustafa Hakan Güvençer ve eşi Fatma Dilek Güvençer, Manisa Milletvekilleri Dr. Selçuk Özdağ, Recai Berber, 1.Piyade Eğitim Tugay Komutanı Alb. Güven Dere, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A.Kemal Çelebi, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nursel Ustamehmetoğlu, Vali Yardımcısı Abdullah Etil, Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Yunusemre Kaymakamı Ahmet Erdoğdu,İl Kültür ve Turizm Müdürümüz İbrahim Sudak, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Can, Şehzadeler Belediye Başkan Vekili İsmail Önal, Yunusemre Belediye Başkan Vekili Şaver Yüksel, sivil toplum kuruluş temsilcileri ile kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanında çalışmalar yapan sanatçılar ve yakınları katıldı.
Törende, kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanında çalışma yapan yazar, şair ve sanatçıların özgeçmişleri okunarak, kendileriyle yapılan kısa röportajların yer aldığı video gösterimi yapıldı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak yaptığı konuşmada “Manisa Valiliğinin himayelerinde Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2016 yılında başlatılan "Şehrin Hazineleri" projesi kapsamında başlangıç olarak hâlihazırda Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerimizde ikamet eden kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanında çalışmalar yaparak çeşitli eserler üretmiş kişilerle ilgili bir tespit çalışması başlatıldı. Bunun neticesinde kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanlarında çeşitli eserler üretmiş ve halka sunmuş kişiler tespit edildi. Bu kişilerin hayatları kendi dillerinden kayıt altına alındı. Gerçekleştirilecek "Vefa Buluşması" programında ise tespit edilenler arasından yaşları 60'ı geçmiş olanlarla bir araya gelerek, şehrimizin hazineleri olan kıymetli büyüklerimize Manisa'ya katkılarından dolayı küçük de olsa teşekkür edilmesi, var olan vefa borcumuzun bir nebze bile olsa ödenmesi amaçlanmıştır. Şimdilik kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanında çeşitli eserler üreterek halka sunan ve yaşlan 60 üzerinde olan 23 kişi ile gerçekleştirilecek 1. Vefa Buluşması’nın önümüzdeki günlerde yine yaşları 60'ın üzerindeki Manisa'nın farklı ilçelerinden tespit edilmiş, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız ve zanaatkarlarımızın katılımıyla yapılması hedeflenmektedir. Elbette ki bu çalışmalar yapılırken ulaşılamayan, tespiti yapılamamış veya hata ile görüşülememiş kişilerin olması muhtemeldir. Bu yüzden söz konusu çalışmaların aralıksız olarak devam etmesi ve muhtemel hataların bertaraf edilmesi son derece önemlidir. Manisa’mızda ilk defa gerçekleştirilecek olan böyle bir çalışmanın bir geleneğe dönüşerek sürdürülmesi ve hatta benzeri yeni faaliyetlerle desteklenmesi gayesiyle yola çıkılmıştır” dedi.
Törende konuşan Manisa Milletvekili Recai Berber, kente değer katan kişilere teşekkür etti.
Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ise, kurucu dernek başkanı olduğu Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesi tarafından, şubat veya mart ayında hastanelere kitaplık yapacaklarını söyledi. Hastanelere gelen vatandaşların okuması için 360 klinik önüne 100'er kitap koyacaklarını bildiren Özdağ, "Eğer izin verirlerse buradaki yazarlarımızın kitaplarını da, Manisa'mızın yazarları adı altında kitaplıklara koymayı planlıyoruz" diye konuştu.
Şehrin Hazineleri adına konuşan Dincer Günday, “Manisa Valiliği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bize verdiği bu Vefa Buluşması da unutulmaz bir olay. Manisa’da bir ilk olduğunu bildiğim bu güzel etkinliği bizlere yaşattığı için Manisa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün değer bilir kadirşinas görevlilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bu güzel etkinliği bizimle paylaşan Sayın Valimize de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Vali Güvençer de yaptığı konuşmada, “Vilayetler, şehirler, sadece belli bir mekanik yürüyüşün olduğu, sokakların, caddelerin, bina yığınlarının olduğu birer kütleden ya da, ilave birer mekanizmadan ibaret değiller. Şehirler birer organizma, şehirler birer şahsiyet, şehirlerin, vilayetlerin dünleri var, vilayetlerin bugünleri var, vilayetlerin yarınları var, yarınlara dair hayalleri var. Bugünlerini anlattıkları ve yarınlarına dair hayallerini dünya semasına saldıkları şiirleri var, şarkıları var, türküleri var, sözleri var, sesleri var ve bizden bağımsızca, şehirler her bir fertlerinin, bir göz kırpışlarında, soluk alışlarında dahi yaşamaya devam ediyorlar. Hayır, sizler, bizler, öyle olmayı istesek de mübalağalı olarak, bu şehrin ruhu değiliz belki. Sizler, belki bu şehrin ruhu ve bizatihi kalbi değilsiniz ama bu şehrin, bu vilayetin aklından geçenlerin, gönlünden geçenlerin, bu vilayetin şarkılarının, türkülerinin, hayallerinin yansıdığı, bazen göz içinde bir yıldız pırıltısı, bazen alında derin bir keder çizgisi, bazen dudak ucuna yapışmış bir tebessüm kıvrımı, bazen heyecanla tıkanmış bir soluk, bazen yeri geldiğinde masaya vurulmuş bir yumruksunuz. Bunu başka insanların anlayabilmesine yol açan gerçek öğretmenlersiniz. Bir şehrin hayalleri, türküleri, şarkıları şiirleri varsa, bir vilayet mütemadiyen bütün hücreleriyle konuşur. Bu sesi, bu sözü ne kelimeler, cümlelerle, ne redifler, kafiyelerle, ne notalarla, ne boya, fırça darbeleriyle tam anlamıyla anlatamayız. Belki de sanatkarın hem üretkenliği hem de, zaman zaman o sıkışmışlık duygusu, bu kifayetsizliği bu çabanın bu derdin bir ürünüdür. Bunu beceremesek bile konuşan şehirlerin sesine, sözüne kulak veren insanlara yol açmak, onlara bu şehrin düne bugününe dahil pencereleri açmak, her babayiğidin harcı değil. O babayiğitler asıl, babayiğitler asıl kahramanlar sizlersiniz. Belki sıralı bitişik evler dizininin oluşturduğu uzunca bir sokağın, ufuk çizgisinde bir rahmet çağrısı olarak daima el sallayan bir beyaz minare, bazen belki yıkık bir duvar küpeştesinden sarkmış 40, 50 yaşında dalları kırık bir erik ağacı, belki bir mahzun ahşap evin sokağa açılan eşiklerinde komşularıyla sohbet derdinde olan nur yüzlü bir ihtiyarın duruşu, bazen bir pencere pervazında margarin tenekesine dikilmiş boynunu bükmüş bir küpe çiçeği, yarın soluk bir sardunya, bazen bir akşam üzeri arka sokakların derinliklerinden birdenbire patlayan, adeta çağlayan çocuk çığlıkları. Bizim yapabileceklerimiz, söyleyebileceklerimizden çok daha fazla. O şehre ait sözü, sesi, şarkıları söyleyebilmek. Ama ne yazık ki modern hayatın bizi bizden çalan, bizi bizden alan o hodbin yürüyüşü gözlerimizi, kulaklarımızı hatta ve hatta duygularımızı, şehirlerimizi oluşturan insanlarımızın gözleriyle, dudaklarıyla, alınlarıyla, boyun büküşleriyle, dik duruşlarıyla zaman zaman kavga edişleriyle bize söylediklerine kulaklarımız kapalı, farkında dahi değiliz. Bunca hengamenin, koşturmacanın, yoğunluğun, tabiri caizse hayat savaşının ortasında bunca kalabalıkta sıklıkla kendimizi yalnız hissetmemizin ve bu yalnızlık duygusunun içimizde yarattığı o derin sızının ızdırabı ancak ve ancak Allah'ın halifesi sıfatı ile yaratılarak özel bir mesuliyet ile bu güzelliğin sırrını fark edip Allah'ın sıfatlarından aldığı güçle sanat eliyle insan olmanın imzasını dünyaya koyan siz değerli sanatkarlar sayesinde belki bizler ve çocuklarımız için dünya daha güzel olacak. Ellerinize sağlık, yüreklerinize sağlık, ömrünüze bereket olsun” dedi.
Konuşmaların ardından kültür, sanat, edebiyat ve tarih alanında çeşitli eserler üreten Dincer Günday, Tezcan Karadanışman, Ali Haydar Aksakal, Bedriye Aksakal, Şevki Gülaydın, Mehmet Arif Altınbilek, Kadir Keskin, Nazmi Alper Tanrıverdi, Cengiz Sevener, Hüseyin Köroğlu, Mustafa Pala, Mustafa Altan Türe, Hakkı Avan, Mehmet Gürler, Erşen Akar, Mustafa Pala, Hülya Ersezgin, Necdet Okumuş, İbrahim Yıldırım, İlber Şiyak ve Yakup Hayro’ya plaketleri takdim edildi.