İlk örnekleri 17. yüzyılda görülen ve bu yüzyılın sonlarına doğru yaygınlaşan Kula halıcılığı, 18. ve 19. yüzyılda da gelişimini sürdürerek en iyi örneklerini bu yüzyıllarda vermiştir.
Atkıları ve çözgüleri yün olan, Türk Düğümü ya da Gördes Düğümü adı verilen teknikle dokunan Kula halıları genellikle seccade tarzındadır. Ana renk sarı ve mavinin tonlarıdır. Sade üçgen formlardan oluşan mihrap, kendisini taşır durumdaki çiçek buketleri ve sarmaşık dallarından oluşan sütuncelerle desteklenmiştir.
Mihrap içi boş ya da çiçeklerle bezeli, köşeler ise minik bitki-çiçek motifleriyle doludur. Bazılarında mihraptan zemine doğru sarkan kandil ya da hayat ağacı şeklinde çiçek demetleri görülür. Ayetlik ve tabanlık panolarda ejder olarak kabul edilen yatay “S” şekilli, stilize hayvan motiflerine de rastlanmaktadır. Dokunan halının modeline göre stilize bitki, çiçek ve hayvan motiflerinden oluşan geniş bordürler ya da küçük çiçek motifleriyle süslü açık ve koyu zeminli 7 veya 9 ince şeridin ardışık sıralanmasıyla oluşan çubuklu bordürler kullanılmıştır.
19. yüzyılda yabancı şirketlerin talepleri doğrultusunda sentetik boya kullanımı ve desende yozlaşma görülse de, bu dönemde bile doğal boya ile geleneksel yöntemler devam ettirilmiştir. Kula halıları da desenlerine göre Çubuklu Kula, Manzaralı Kula, Kömürcü Kula gibi isimlerle anılmaktadır.