Vali Ahmet Deniz, restorasyon projesi onaylanan 1403 yılında 2. Murat tarafından yaptırılan ve dönemin en büyük eseri olan Saray-ı Amire’den geriye kalan tek yapı olan Fatih Kulesi’nin bulunduğu alanda incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.
Vali Ahmet Deniz, Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, İl Müdürümüz İbrahim Sudak, Kızılay Manisa Şube Başkanı Selman Keresteci ile bir araya gelerek bugünkü Fatih Parkı’nın bulunduğu 52 dönümlük alanda kurulmuş Saray-ı Amire’den geriye kalan tek yapı olan Fatih Kulesi’nin restorasyonu ve çevre düzenlemesini kapsayan proje ile ilgili bilgiler aldı.
İl Emniyet Müdürü Ömer Uslusoy’un da katıldığı incelemede projenin Valilik, Manisa Valiliği Yatırım İzleme ve Ķoordinasyon Başkanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Kızılay işbirliği ile hayata geçirileceği, projenin 1 etabının Fatih Kulesi’nin restorasyonu ve çevre düzenlenmesini kapsadığı, 2. etabında ise Fatih Kulesi etrafında yapılan müze ve bağlı tesisleri kapsadığı bilgisi verildi. Önümüzdeki aylarda uygulamaya konulacak proje ile ilgili yetkililerden bilgi alan Vali Deniz, çevrede bulunan vatandaşlarla da sohbet ederek ‘Şehzadeler Şehri’ olarak anılan Manisa’nın simgesi olacak bir yapıyı en kısa zamanda vatandaşların ziyaretine sunmayı amaçladıklarını ve projenin takipçisi olduklarını söyledi.
Saray-ı Amire
Bugünkü Fatih Parkı ve Kızılay binasının bulunduğu alanda yer alan saray, Sultan II. Murat tarafından inşa ettirilmiş, Fatih Sultan Mehmet tarafından genişlettirilmiştir.
Vakfiyesinde Hicri 849'da (M. 1403) yapıldığı belirtilen saray hakkında Evliya Çelebi ve Katip Çelebi Seyahatnamelerinde bilgi verilmektedir. Ayrıca III. Mehmet döneminin ünlü nakkaşı Hasan Paşa'nın Topkapı Sarayı Müzesi'nde A. 3592 envanter numarası ile kayıtlı ''Şemailname-i Al-i Osman'' adlı eserinde Saray-ı Amire'nin bir minyatürü bulunmaktadır.
Sultan III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin İstanbul dışında eğitimi yasaklanınca Manisa Sarayı kaderine terk edilmiş ve 18. yüzyıla kadar küçük onarımlarla ayakta tutulmaya çalışılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında sarayın ahşap kısımları tamamen yanmıştır. Günümüze ulaşan kare planlı kısmı taş ve tuğladan yapılmış bir kulenin üstü sıvanıp üç katlı bir apartman haline getirilmiştir.